Translation of "Kimseden" in English

- Biz kimseden korkmuyoruz.
- Biz kimseden korkmayız.

We're not afraid of anyone.

- Tom kimseden korkmuyor.
- Tom'un kimseden korkusu yoktur.

- Tom isn't afraid of anybody.
- Tom isn't scared of anyone.
- Tom isn't scared of anybody.

Hiç kimseden korkmam.

I'm not scared of anybody.

Kimseden cevap alamadım.

I got no response from anyone.

O kimseden korkmuyor.

He's not afraid of anyone.

Hiç kimseden duymadım.

I haven't heard from anyone.

Ben kimseden korkmam.

- I'm not afraid of anyone.
- I'm not afraid of anybody.

Biz kimseden korkmuyoruz.

- We're not scared of anybody.
- We aren't scared of anybody.
- We aren't afraid of anyone.

Tom kimseden korkmuyordu.

Tom wasn't afraid of anyone.

Ben kimseden yararlanmak istemiyorum.

I don't want to take advantage of anyone.

Benim babam kimseden korkmaz.

My father isn't afraid of anybody.

Tom hiç kimseden hoşlanmıyor.

- Tom doesn't like anyone.
- Tom doesn't like anybody.

Tom hiç kimseden korkmuyor.

- Tom isn't afraid of anyone.
- Tom isn't afraid of anybody.
- Tom isn't scared of anyone.
- Tom isn't scared of anybody.

Ben hiç kimseden saklanmıyorum.

I'm not hiding from anybody.

Kimseden böyle hakaretler duymayacağım.

I won't take such insults from anybody.

Sen kimseden hoşlanmıyor musun?

Don't you like anybody?

Henüz kimseden haber almadım.

I haven't heard from anyone yet.

Hiç kimseden yardım almadık.

We haven't received any help from anyone.

Hiç kimseden para istemedim.

I've never asked anyone for money.

Hiç kimseden yardım istemedim.

I've never asked anyone for help.

Tom, kimseden korkmadığını söyledi.

- Tom said he wasn't afraid of anyone.
- Tom said that he wasn't afraid of anyone.

Tom kimseden yardım istemez.

- Tom never asks anyone for help.
- Tom never asks anybody for help.

Tom kimseden korkmadığımı biliyor.

- Tom knows I'm not afraid of anybody.
- Tom knows I'm not afraid of anyone.
- Tom knows that I'm not afraid of anyone.
- Tom knows that I'm not afraid of anybody.

Tom hiç kimseden korkmazdı.

- Tom was never afraid of anybody.
- Tom was never afraid of anyone.

Tom dışında kimseden korkmuyorum.

- I'm not afraid of anybody except Tom.
- I'm not afraid of anyone except Tom.

Onlar da kimseden destek alamamıştı.

and no one even supported them.

Ben hiç kimseden nefret etmiyorum.

I don't hate anyone.

Hiç kimseden hiçbir şey almayın.

Don't take anything from anybody.

Kimseden yardım almıyordum, bu yüzden vazgeçtim.

I wasn't getting any help from anyone, so I gave up.

Ben bugün kimseden bir e-posta almadım.

I didn't get an email from anyone today.

Bugün hiç kimseden bir e-posta almayacağım.

I won't get an email from anyone today.

Tom asla hiç kimseden bir iyilik istemedi.

Tom has never asked anyone for a favor.

Bazıları kimseden hediye beklemeden kendisini ödüllendirmeyi sever.

Some people like rewarding themselves, not expecting reward from others.

- Sınıfımdaki hiç kimseyi sevmiyorum.
- Sınıfta kimseden hoşlanmıyorum.

- I don't like anyone in my class.
- I don't like anybody in my class.

Burada başka hiç kimseden daha az kurban değilsin.

You're no less a victim than anyone else here.

Tom Mary'ye hiç kimseden ödünç para almamasını tavsiye etti.

Tom advised Mary not to borrow money from anybody.

- Kimseden bir yardım beklediğim yok.
- Kimsenin yardımına bel bağlamıyorum.

- I'm not counting on anyone's help.
- I'm not counting on anybody's help.

Tom kimseden herhangi bir yardım almıyordu, bu yüzden o vazgeçti.

Tom wasn't getting any help from anyone, so he gave up.

Şimdiye kadar hiç kimseden bu kadar çok nefret ettiğimi sanmıyorum.

- I don't think I've ever hated anyone so much.
- I don't think I've ever hated anybody so much.
- I don't think that I've ever hated anyone so much.
- I don't think that I've ever hated anybody so much.

Asla kimseden bir şey istemeyin! Asla bir şey istemeyin, özellikle de sizden güçlü olanlardan. Kendileri teklif erderler ve kendileri her şeyi verirler.

Never ask for anything! Never for anything, and especially from those who are stronger than you. They'll make the offer themselves, and give everything themselves!