Translation of "Renkler" in English

Renkler canlı.

- The colors are vivid.
- The colours are vivid.

Renkler muhteşem.

The colors are gorgeous.

Bu renkler uyuşmuyor.

- Those colors clash.
- Those colours clash.

Bu renkler güzel.

- These colors are beautiful.
- These colours are beautiful.

Tüm renkler güzeldir.

All colours are beautiful.

Ama renkler patentlenemeyeceğinden,

But since colors can't be patented,

- Parlak renkler Tom'a pek gitmiyor.
- Parlak renkler Tom'a yakışmıyor.

Bright colors don't suit Tom.

Zevkler ve renkler tartışılmaz.

There is no accounting for tastes.

En sevdiğin renkler hangileridir?

What are your favorite colors?

Bu renkler iyi uymuyor.

These colors don't match well.

Renkler tüm dilleri konuşuyor.

Colors speak all languages.

Karanlıkta bütün renkler birdir.

All colours will agree in the dark.

Bu renkler yeterli değil.

These colors aren't enough.

Köpekler renkler arasında ayrım yapamazlar.

Dogs can't distinguish between colors.

Onlar parlak renkler giymeyi severler.

They like to wear bright colors.

Tom nadiren koyu renkler giyer.

Tom rarely wears dark colors.

Şu renkler birlikte uyum sağlar.

- Those colors go well together.
- Those colours go well together.

O renkler birlikte iyi gider.

- Those colors go well together.
- Those colours go well together.

Biraz müziğin renkler tekeri gibi bir şey.

a color wheel for music.

Karışıklığı önlemek için, takımlar farklı renkler giydi.

To avoid confusion, the teams wore different colors.

Evet, işte bu sebeplerden dolayı bazı renkler bizleri etkiliyor,

So, that's how and why certain colors affect us,

Yine de renkler her yerde ve görüş ile algımızı etkiliyorlar.

Nevertheless, they're everywhere and affect our visuals and perceptions.

O kadar zayıf ki sağlıklı ahtapotlar gibi canlı renkler çıkaramıyor.

She's so weak that she can't make those vibrant colors of a healthy octopus,

Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.

Using muddy colors for this design is not a good idea.