Translation of "Köyde" in Portuguese

0.004 sec.

Examples of using "Köyde" in a sentence and their portuguese translations:

- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.

- Minha avó mora no campo.
- A minha avó mora no campo.

Köyde doktor eksikliğini anlatan

descrevendo a falta de um médico na vila

Köyde bir inek var.

Há uma vaca na aldeia.

Köyde kaç inek var?

Quantas vacas há na aldeia?

Köyde iki inek var.

Há duas vacas na aldeia.

Hiç o köyde bulundun mu?

Você já esteve nesse povoado?

O, küçük bir köyde büyüdü.

Ele cresceu numa pequena aldeia.

Bu köyde kaç okul var?

Quantas escolas há nesse vilarejo?

Bu köyde elli aile yaşıyor.

Neste povoado moram cinquenta famílias.

Hayalim köyde huzur içinde yaşamaktır.

Meu sonho é viver em paz no vilarejo.

İngiltere'de küçük bir köyde yaşıyorlar.

Eles moram em um pequeno vilarejo na Inglaterra.

Köyde kimse yok gibi görünüyordu.

Parecia que ninguém estava na vila.

Tom küçük bir köyde büyüdü.

Tom cresceu em uma pequena vila.

Bu köyde hava kirliliği yok.

Esta vila está livre de poluição do ar.

Bu köyde hiç fabrika yok.

Não há nenhuma fábrica nesta aldéia.

- Bu köyde birçok mandıra var mı?
- Bu köyde birçok ahır var mı?

Tem muitos estábulos nesta aldeia?

- Bu küçücük köyde elli tane aile yaşar.
- Bu küçücük köyde elli aile yaşıyor.

Neste povoado moram cinquenta famílias.

O, köyde hayatta kalan tek kişi.

Ele é o único sobrevivente na aldeia.

O, Tahran yakınlarındaki bir köyde doğdu.

Ele nasceu em uma aldeia perto de Teerã.

Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.

Meu irmão mora num pequeno vilarejo.

Şafaktan önce köyde şiddetli bir çarpışma yaşandı.

Combates pesados ​​eclodiram na aldeia antes alvorecer.

Horozu çok olan köyde sabah geç olur.

- Panela em que muitos mexem ou sai insossa ou salgada.
- Muito cacique pra pouco índio.

Wolfgang Almanya'da küçük bir köyde bir fırıncı.

Wolfgang é padeiro numa pequena aldeia da Alemanha.

Köyde başka doktor olmadığı için veterineri aradılar.

Chamaram o veterinário, já que não havia outro médico na aldeia.

- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

Meu pai mora no campo.

Tango küçük bir köyde küçük bir erkek çocuğuyla yaşar.

Tango mora com um menininho num vilarejo.

Bir zamanlar yaşlı bir adam ve karısı küçük bir köyde birlikte yaşarmış.

Era uma vez um velho e sua esposa, vivendo juntos numa pequena aldeia.

- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

Meu pai mora no campo.