Translation of "Zamanlı" in Portuguese

0.005 sec.

Examples of using "Zamanlı" in a sentence and their portuguese translations:

Ben tam zamanlı çalışıyorum.

Eu trabalho em tempo integral.

Bu tam zamanlı iş.

É um trabalho em tempo integral.

Tom tam zamanlı çalışır.

Tom trabalha em tempo integral.

Yarı zamanlı bir iş yerine tam zamanlı bir işim olmasını tercih ederim.

Prefiro ter um emprego em período integral do que em meio período.

- Yarı zamanlı bir işin var mı?
- Yarı zamanlı bir işte mi çalışıyorsun?
- Sen yarı zamanlı bir işte mi çalışıyorsun?

Tens um trabalho de meio período?

Leyla yarı zamanlı bir güzellik uzmanıydı.

Layla era uma esteticista a tempo parcial.

Tom bir süper markette yarı zamanlı çalışmaktadır.

Tom trabalha meio período num supermercado.

Tom tam zamanlı stüdyo müzisyeni olmak için öğretmenlik mesleğini bıraktı.

Tom largou seu trabalho de ensino para se tornar um músico de estúdio em tempo integral.

Alışveriş merkezinde Noel baba olarak çalıştığım yarı zamanlı bir işim var.

Trabalho meio-período como Papai Noel num shopping center.

Yarın yapmak istediğim ilk şey, iyi bir yarım zamanlı iş bulmaktır.

A primeira coisa que quero fazer amanhã é encontrar um bom trabalho de meio período.

Otel hizmetçisi olarak yarı zamanlı bir işim vardı, ama onu pek sevmiyordum.

Tive um emprego de meio período como camareira de um hotel, mas não gostei muito.

Bir objenin sahne önünden geçtiği iki benzer zamanlı çekimi bir araya koyarak

Reunindo dois takes com o mesmo tempo em que um objeto passa em primeiro plano…

Biraz para kazanmak istedim, bu yüzden haftada üç gün yarı zamanlı çalıştım.

Eu queria receber algum dinheiro, então eu trabalhei meio período três dias por semana.

- Eş zamanlı olarak üç dil öğreniyorum ve kafam karışmıyor.
- Aynı anda üç dil öğreniyor olmama rağmen işler gayet iyi ilerliyor.

Eu aprendo três línguas ao mesmo tempo e não me confundo.