Translation of "Parmak" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Parmak" in a sentence and their spanish translations:

Parmak ucumu yaktım.

Me quemé la yema del dedo.

- En uzun parmak orta parmaktır.
- Orta parmak en uzunudur.

El dedo del medio es el más largo.

O, parmak uçlarına üfledi.

Él se sopló las puntas de los dedos.

Tom bir parmak kaldırdı.

Tom levantó un dedo.

Tom bir parmak kaybetti.

Tomás perdió un dedo.

Elde beş parmak vardır.

La mano tiene cinco dedos.

Kate parmak ucunda yürümeyi deniyor.

- Kate trata de andar de puntillas.
- Kate trata de andar en puntas de pie.

Polis silahtaki parmak izlerini kapıdakilerle karşılaştırdı.

La Policía comparó las huellas digitales en el arma con las de la puerta.

Aynı parmak izli iki kişi yoktur.

- No hay dos personas con la misma huella dactilar.
- No hay dos personas con las mismas huellas dactilares.

Röntgen filminde iki kırık parmak görünüyordu.

La radiografía mostró dos dedos rotos.

Bebek uyanmasın diye parmak ucumda yürüdüm.

- Caminé de puntillas para no despertar al bebé.
- Caminaba de puntillas para no despertar al bebé.

- Parmak şıklatabilir misin?
- Parmaklarını şıklatabiliyor musun?

¿Puedes chasquear los dedos?

Elin beş parmağı var: başparmak, işaret parmağı, orta parmak, yüzük parmağı ve serçe parmak.

- La mano tiene cinco dedos: el pulgar, el índice, el medio, el anular y el meñique.
- La mano tiene cinco dedos: pulgar, índice, anular, corazón y meñique.

Bıçaktaki parmak izleri onun suçunu ortaya çıkardı.

Las huellas dactilares en el cuchillo avalan su culpabilidad.

Silahta kalan parmak izleri şüphelininki ile uyuşuyor.

- Las huellas dejadas en el arma coinciden con las del sospechoso.
- Las huellas dejadas en el arma se corresponden con las del sospechoso.

Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır.

Muchos sistemas biométricos se basan en el escáner de huellas digitales.

Tom sessizce parmak uçlarına basarak koridoru geçti.

Tom pasó de puntillas, sigilosamente, por el pasillo.

Polis Dan'ın parmak izleri ile kimliğini belirledi.

La policía identificó a Dan por sus huellas dactilares.

Tom'un parmak izi onun orada olduğuna dair delildi.

La huella digital de Tom era evidencia de que él estaba ahí.

Polislerin kapı tokmağında buldukları tek parmak izleri Tom'unkilerdi.

Las únicas huellas dactilares que la policía encontró en el pomo de la puerta eran las de Tom.

Tom parmak izi bırakmamak için bir lastik eldiven giydi.

Tom se puso guantes de goma para no dejar huella.

Tom sessizce kapıyı kapattı ve parmak uçlarına basarak odaya girdi.

Tom cerró suavemente la puerta y entró en cuclillas a la pieza.

Tom cinayet silahında parmak izlerini bırakmaktan kaçınmak için eldivenler giydi.

Tom llevaba puesto guantes para evitar dejar sus huellas digitales en el arma del asesinato.

- Basketbol topunu parmak ucunda döndürebilir misin?
- Basket topunu parmağında çevirebilir misin?

¿Puedes hacer girar una bola de baloncesto en la punta de un dedo?

- Öğrencilerden biri soru sormak için elini kaldırdı.
- Öğrencilerden biri soru sormak için parmak kaldırdı.

Uno de los estudiantes levantó la mano para hacer una pregunta.

Çatal kullanıcıları temel olarak Avrupa, Kuzey Amerika ve Latin Amerika'da; yemek çubuğu kullanıcıları Doğu Asya'da ve parmak kullanıcıları ise Afrika, Orta Doğu, Endonezya ve Hindistan'dadırlar.

Las personas que usan tenedores mayormente son de Europa, América del Norte y Sur; los que usan palillos son del este de Asia y los que usan sus dedos son de África, Medio Oriente, Indonesia e India.