Translation of "Yüzünde" in Spanish

0.006 sec.

Examples of using "Yüzünde" in a sentence and their spanish translations:

Oh, yüzünde rüzgârı hissediyorsun,

Pueden sentir el viento en la cara,

Yorgunluk kendini onun yüzünde gösterdi.

Su cara mostraba fatiga.

Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.

Ella tenía una cara pensativa.

Yüzünde dalgın bir bakışı vardı.

Ella tiene un semblante ausente.

Onun yüzünde keder izi gördüm.

Vi la marca de tristeza que se había quedado grabada en su rostro.

Yüzünde tatsız bir ifade vardı.

Tenía mal gesto.

Onun yüzünde bir gülümseme vardı.

Él tenía una sonrisa en su rostro.

Tom soğuk yağmuru yüzünde hissetti.

Tom sentía la lluvia fría en su cara.

Tom'un yüzünde bir şeyi var.

Tom tiene algo en su cara.

Onun yüzünde kalan üzüntü işaretini gördüm.

Vi la marca de tristeza que se había quedado grabada en su rostro.

Tom yüzünde bir tebessümle bardan çıktı.

Tom salió del bar con una sonrisa en su rostro.

Çocuğun yüzünde yaramaz bir sırıtma vardı.

El chico tenía una maliciosa sonrisa en su cara.

Yüzünde bir gülümseme ile ona yaklaştı.

Ella se le acercó con una sonrisa en el rostro.

Onun yüzünde mutlu bir gülümseme gördüm.

Vi una alegre sonrisa en su rostro.

Tom'un yüzünde bir yara izi vardır.

Tom tiene una cicatriz en el rostro.

O, yüzünde bir tebessümle ona baktı.

Ella le miró con una sonrisa en la cara.

Tom'un yüzünde korkmuş bir görünüm vardı.

Tom tenía una expresión de susto en la cara.

O, yüzünde sinsi bir gülümsemeyle bana baktı.

Ella me miró con una sonrisa pícara en su rostro.

Tom yüzünde bir tebessümle Mary ile konuşuyordu.

Tom le estaba hablando a Mary con una sonrisa en su cara.

Evet. Birçoğunuzun yüzünde o gülümseme şu an var

Si. Muchos de ustedes tienen esa sonrisa en este momento

Bir denizaltı, su yüzünde ve su altında yolculuk edebilir.

Un submarino puede viajar sobre y bajo el agua.

- O mutlu görünüyordu.
- Keyfi yerinde görünüyordu.
- Yüzünde güller açıyordu.

Era todo sonrisas.

Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.

Alguien con un semblante serio está hablando por televisión acerca de los problemas sobre el futuro de nuestro país.