Translation of "1997" in English

0.003 sec.

Examples of using "1997" in a sentence and their english translations:

- Onlar buraya 1997 yılında geldiler.
- Onlar buraya 1997'de geldiler.

They arrived here in 1997.

Deneyler, 1997'den beri yapılmaktadır.

The experiments have been being carried out since 1997.

1997 yılında bir uzlaşmaya vardılar.

In 1997 they reached a compromise.

Leyla kariyerine 1997'de başladı.

Layla began her career in 1997.

O, 31 Mart, 1997 tarihine kadar geçerlidir.

It's valid until March thirty-first, nineteen-ninety-seven.

Hong Kong 1997'de Çin'e geri verildi.

Hong Kong was returned to China in 1997.

1997 de, Rahibe Teresa öldüğünde dünya yine şaşırmıştı.

In 1997, the world was surprised again when Mother Teresa died.

Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.

They labored over the budget for the fiscal year 1997.

1994’ten 1997’ye kadar İstanbul’un belediye başkanıydı.

He was the mayor of Istanbul from 1994 to ‘97.

Dan 1997'den beri bir psikiyatrist ile görüşüyor.

Dan has been seeing a psychiatrist since 1997.

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı.

Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.

Deep Blue, 1997 yılında satranç ustası Gary Kasparov'u yendi.

Deep Blue beat chess grandmaster Gary Kasparov in 1997.

Clyde Tombaugh 17 Ocak 1997 tarihinde doksan yaşında öldü.

Clyde Tombaugh died at the age of ninety on January 17, 1997.

1997 yılından beri küresel ısınma, daha önce tahmin edilenden iki kat daha hızlı daha meydana geldi.

Global warming since 1997 has occurred more than twice as fast as previously estimated.