Translation of "Yarışı" in French

0.007 sec.

Examples of using "Yarışı" in a sentence and their french translations:

Mağduriyet yarışı var.

si on veut jouer à ce jeu.

Yarışı kazandın mı?

- As-tu gagné la course ?
- Avez-vous gagné la course ?

Yarışı yine kazandı.

Il a encore gagné la course.

Tom yarışı kazanmalıydı.

Tom aurait dû gagner la course.

Yarışı izlemek eğlenceli.

C'est chouette de regarder la course.

Tom yarışı kaybetti.

- Tom perdit la course.
- Tom a perdu la course.

O, yarışı kolayca kazandı.

- Il a facilement gagné la course.
- Il gagna facilement la course.

Bu yarışı kazanmak zorundayım.

Je dois gagner cette course.

Rahimde bir silahlanma yarışı yaşandı,

une course aux armements s'est déroulée dans l'utérus,

Yavaş ve istikrarlı yarışı kazanır.

- Rien ne sert de courir, il faut partir à point.
- Patience et longueur de temps font plus que force ni que rage.

Tom yarışı kazanmış gibi görünüyor.

Il semble que Tom ait gagné la partie.

O dürbünüyle at yarışı izledi.

Il observa la course de chevaux à l'aide de ses jumelles.

Ayak bileğimi incitmeseydim yarışı kazanabilirdim.

J'aurais pu gagner la course si je ne m'étais pas foulé la cheville.

Tom'un yarışı kazandığına çok sevindim.

Je suis si contente que Tom ait gagné la course.

Dün gece bir tekne yarışı vardı.

Il y avait une régate, hier soir.

Onun kötü bacağı yarışı kazanmasını engelledi.

Sa mauvaise jambe l'a empêché de gagner la course.

Yarışı kazanmasının ardından çok sevinçli olmalı.

Il doit être très heureux d'avoir gagné la course.

Yarışı dürüstlükle sürdürdüğünüzü biliyorum, ama sorun şu:

Je sais que vous courez la course avec intégrité mais le truc est :

O bana yarışı kimin kazanacağını düşündüğümü sordu.

Il me demanda qui, je pensais, gagnerait la course.

Geçen yıl Nagoya'da bir bisiklet yarışı düzenlendi.

Une course de vélo s'est tenue à Nagoya l'année dernière.

Uzay yarışı tarihte heyecan verici bir dönemdi.

La course spatiale fut une période excitante de l'histoire.

Ben elimden geleni yaptım ama yine de yarışı kaybettim.

J'ai fait de mon mieux, mais j'ai tout de même perdu la course.

O, yarışı birinci bitirdiğinde, tüm ülke için bir zaferdi.

Ce fut une victoire pour le pays entier lorsqu'il eut fini premier de la course.

- Amerika Birleşik Devletleri, aya yarışı kazandı.
- Amerika Birleşik Devletleri ay yarışını kazandı.

Les États-Unis avaient gagné la course à la lune.