Translation of "Başının" in Spanish

0.005 sec.

Examples of using "Başının" in a sentence and their spanish translations:

Ellerini başının üzerine koy.

¡Manos sobre la cabeza!

O, başının üzerinde durdu.

Ella hizo el pino.

Tom bize başının ağrıdığını söyledi.

Tom nos dijo que le dolía la cabeza.

Tom'un başının dertte olduğunu düşündüm.

Pensé que Tom estaba en problemas.

Tom başının belada olduğunu biliyordu.

Tom sabía que estaba en problemas.

Onun başının arkasında gözleri vardır.

Él tiene ojos en la nuca.

Mary Tom'un başının dertte olduğunu söyledi.

Mary dijo que Tom tenía problemas.

Tom başının büyük dertte olduğunu düşünüyor.

Tom cree que está metido en un gran lío.

Tom'un başının dertte olduğunu sana düşündüren ne?

¿Qué te hace pensar que Tom está en problemas?

Tom Mary'ye John'un başının belada olduğunu söyledi.

Tom le dijo a Mary que John estaba en apuros.

Tom henüz başının belada olduğunu fark etmiyor.

Tom todavía no se da cuenta que está en problemas.

Tom ve Mary'nin başının belada olduğunu düşünüyorum.

Creo que Tom y Mary están en problemas.

Annesi balık avlarken kendi başının çaresine bakması gerek.

Debe valerse por sí misma mientras su madre pesca.

İçimde Tom'un başının dertte olduğuna dair bir his vardı.

Tenía la sensación de que Tom estaba en problemas.

Tom Mary'nin yasayla kaç kez başının belaya girdiğini merak ediyordu.

Tom se preguntaba cuántas veces María había tenido problemas con la ley.

Hatları bozuluyor ve çoğu asker kendi başının çaresine bakmak zorunda kalıyor.

Se rompen sus formaciones y muchos soldados son dejados a defenderse solos.

Tom Mary'nin başının belada olduğunu anladı ve ona yardım etmek için gitti.

Tom descubrió que Mary tenía problemas y fue a ayudarla.

Tom'un başının belada olduğunu hepimiz biliyorduk fakat hiçbirimiz yardım etmek için bir şey yapmadı.

Todos sabíamos que Tom estaba en problemas, pero ninguno hizo nada para ayudar.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

Tantas presas lo convierten en un campo de entrenamiento ideal para que un joven jaguar aprenda a valerse por sí mismo.