Translation of "同じように" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "同じように" in a sentence and their turkish translations:

バナズと同じように

Tıpkı Banaz gibi,

美は極楽鳥と同じように

Güzellik, cennetkuşuna benzer:

穀物を同じように保管し

benzer şekilde tahıl muhafaza ediyorlar,

皆さんの多くと同じように

Tıpkı bir çoğunuz gibi,

友だちと同じように強くなれず

asla arkadaşlarım kadar güçlü olamayacağımı

トムはビルと同じように勤勉ではない。

Tom Bill'den daha çalışkan değil.

私が君と同じように若ければなあ。

Keşke senin kadar genç olsam.

賢人は皆同じように考えるものだ。

Büyük akıllar benzer düşünürler.

彼をよく見て同じようにしなさい。

Onu izle ve aynı şeyi yap.

言語は人間と同じように変化する。

İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir.

ジョーンは姉さんと同じように魅力がある。

Joan kız kardeşi kadar çekici.

トムはメアリーと同じように上手に泳げます。

Tom, Mary kadar iyi yüzer.

これらの花はみな同じようにみえます。

Bütün bu çiçekler benzer görünüyor.

脳は基本的にストレスを 同じように処理しますが

Beynimiz stresi benzer ve asli şekilde işliyor.

私と同じように 化学療法を終えたばかりの

Florida'daki genç bir kızdan haber aldım,

私達も同じように息子達に伝えたいのです

biz de aynısını oğullarımıza yapmak istiyoruz.

ちなみに 建築物も同じように逆らっています

Tıpkı binanın kendisi gibi.

多くの男性は 友人のルイと同じように言うでしょう

Birçok erkeğe göre, arkadaşım Louis gibi,

皆さんと同じように 日々の集まりに参加しました

aynı sizler gibi gündelik hayattaki toplantılara katılır,

それに 大半の人が 同じように答えることでしょう

Korkarım bu pek çoğumuzun vereceği türden bir cevap.

重要なことに、スーシェはまた 、盗賊と 同じように 振る舞う

En önemlisi, Suchet ayrıca haydutlardan daha iyi davranmayan

神経疾患などの障害を抱えていても 誰もが同じように

Hayatı herkes için eşit derecede zorlayıcı yapmak için

そして建築家の人生も 同じように素晴らしいものです

Bir mimarın hayatı da muhteşemdir.

彼はほとんどのインカ人と同じようにこの話を信じていた。

Birçok İnkalar gibi, bu hikayeye inanırdı.

未来が過去と同じようになることを 期待しているのです

Geçmiş nasılsa geleceğin de öyle olmasını bekliyoruz,

世界中にわんさかいる 伸び盛りの若者たちと同じように

Dünyanın her yerindeki başarılı genç insanlar gibi

ラジオの放送で普段と同じように話をするのは容易ではない。

Radyoda doğal olarak konuşmak kolay değil.

私に続いて、私がやるのと全く同じようにやってください。

Beni izleyin ve tam yaptığım gibi yapın.

悲劇の本質は、短編小説のそれと同じように、その葛藤である。

Trajedinin kalbi, bir kısa hikaye olarak, bir çatışmadır.

- 私は前と同じようにじょうぶです。
- 私は相変わらず健康です。

Ben eskisi kadar güçlüyüm.

ニュージーランドはどんな所ですか。オーストラリアと同じように人口が散在していますか。

Yeni Zelanda nasıl bir yerdir? Avustralya kadar seyrek nüfuslu mudur?

- 私には彼らが同じように見えます。
- 私にはどれも同じに見えるけど。

Onlar bana benziyor.

洋子はジョンを完全に無視したし、ジョンのほうも彼女を同じように無視した。

Yoko John'u tamamen önemsemedi, o aynısını ona yaptı.

- トムはメアリーと同じように上手に泳げます。
- トムはメアリーと同じぐらい上手に泳げます。

Tom neredeyse Mary kadar iyi yüzebilir.

そして、イングランドの多くの小さな町と同じように、ここにも非常に長い歴史があります。

Ve İngiltere'deki pek çok küçük kasaba gibi, onun oldukça uzun bir geçmişi vardır.

ライオンズが勝つかタイガースが勝つか、五分と五分といったところ。どちらも、同じように強いから。

Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

あなたは、スティーブ・ジョブズの姓が「ジューブズ」だったとして、今と同じように成功を収めていたと思いますか?

- Soyadı "Joobs" olsaydı, Steve Jobs'un şimdiki kadar başarılı olacağını mı düşünüyorsun?
- Onun yerine soyadı "Joobs" olsa, Steve Jobs'un şimdiye kadar başarılı olduğu kadar başarılı olacağını düşünür müsün?

- 彼女は、メアリーより賢い、しかしメアリーほど美しくない。
- 彼女はメアリーより頭が切れるが、同じように美人ではない。

O, Mary'den daha akıllı ama Mary kadar güzel değil.

- 本の心に対する関係は、食糧の体に対する関係に等しい。
- 食物が体に栄養を与えるのと同じように、書物は心に豊かさを与えてくれる。

- Vücut için gıda neyse; zihin için de kitap odur.
- Kitaplar zihnin gıdasıdır.

- ローマにいるときはローマ人がするとおりにせよ。
- ローマにいるときは、ローマ人と同じように行動せよ。
- ローマではローマ人のする通りにせよ。
- ローマではローマ人がするようにしなさい。
- 郷に入っては郷に従え。

Romada iken Romalılar gibi davran.

- 彼女は妹に劣らず美しい。
- 彼女は姉劣らずうつくしい。
- 彼女は姉同様きれいだ。
- 彼女は姉に劣らず美しい。
- 彼女は姉とまったく同じくらい美人だ。
- 彼女は姉さんと同じように美しい。

O, kız kardeşinden daha az güzel değil.

More Words: